Orhan Sarıbal: ‘Soğanda üretici ile market arasındaki fiyat farkı yüzde 220’yi buldu’

Gıda Fiyatlarındaki Dalgalanma Üzerine CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’dan Açıklamalar

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye’de yaşanan gıda fiyatlarındaki belirsizlikleri Meclis’te düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi. Sarıbal, yıllardır süregelen kaynak transferi sorununa dikkat çekerek, “Yoksuldan zengine, emekçiden saraylıya… Bu sistem, halkı kuru simide, bir bardak çaya muhtaç bırakıyor” şeklinde konuştu.

Kuru soğanın planlı üretim kapsamında olmasına rağmen üretim-tüketim dengesinin sağlanamadığını vurgulayan Sarıbal, üreticilerin pazarlama zorlukları yaşadığını belirtti. Üretim kararlarının önceki yılın fiyatlarına göre alındığını ve bu durumun yıllar arasında büyük dalgalanmalara neden olduğunu aktardı.

2024 yılında kuru soğan üretiminin 2 milyon 632 bin ton olarak gerçekleştiğini ifade eden Sarıbal, ürünün halde 16 lira, pazarda 23 lira ve markette 25 lira civarında satıldığını belirtti. Bu durumda, üretici ile market fiyatları arasındaki farkın yüzde 220’yi bulduğuna dikkat çekti.

Türkiye’nin Kuru Soğan Üretimindeki Durumu

  • Ankara, kuru soğan üretiminde 990 bin tonla ilk sıradadır.
  • Ankara’yı Amasya ve Çorum izlemektedir.
  • Ankara ve Amasya illeri, ülkenin kuru soğan üretiminin yarısını karşılamaktadır.

Sarıbal’a göre, kuru soğan ihracatı 2024 yılında yüzde 27 azalarak 95 bin tona düşmüş, 2025’in ilk üç ayında ise sadece 2 bin ton ihracat gerçekleşmiştir. Bu düşüşte, Mısır’ın Avrupa pazarına ucuz ihracat yapması ve Türkiye’ye yapılan ithalatın etkili olduğu belirtilmiştir.

“Ucuz Et Talebi Sofralara Yansımıyor”

2010’dan bu yana toplamda 10,3 milyon baş canlı hayvan ve 419 bin ton kırmızı et ithalatı gerçekleşirken, talebin artmasına rağmen fiyatlarda istikrar sağlanamamıştır. Bu süreçte yurttaşın sofrasına ne ucuz et girdi, ne de fiyatlar kontrol altına alındı.

Sarıbal, konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Et ve Süt Kurumu’na damızlık hayvan ithalatı yetkisi vererek ithalatı genişletici adımlar attığına da değindi. Bu durumun üreticinin tarımdan kopmasına ve ithalat lobisinin çıkarlarının öne çıkmasına yol açtığını belirtti.

“Üretici Borç Batağında”

Üreticinin artan maliyetler ve iklim koşullarından kaynaklanan kayıplarla boğuştuğunu ifade eden Sarıbal, tarım sektörünün bankalara olan borcunun her geçen gün arttığını vurguladı. Mart 2025 itibariyle tarım sektörünün bankalara olan borcunun 970,1 milyar liraya ulaştığını belirten Sarıbal, çiftçilerin gelecek yıl için umutlu olma yerine borç ve belirsizlikle karşı karşıya olduğunu dile getirdi.

Related Posts

Moody’s 108 yıl sonra ilk kez ABD’nin kredi notunu düşürdü

Moody’s 108 yıl sonra ilk kez ABD’nin kredi notunu düşürdü

Gram altın ne kadar?

Altın fiyatları, önceki gün haftalar sonra sert düşüş yaşadı. Spot altının ons fiyatı dün %0,8 oranında gerileyerek 3.153 dolar seviyesine inmiş, ABD altın vadeli işlemleri de %1 düşüşle 3.156 dolara kadar gerilemişti. GRAM ALTINDA SERT DÜŞÜŞ …

Yemek kartları için SGK prim muafiyeti tescillendi

Danıştay’ın, milyonlarca çalışanı ilgilendiren yemek kartlarının SGK prim muafiyetini tescillediği bildirildi. Yemek Kartı Hizmetleri Derneği, kartların market ve benzeri diğer gıda işletmelerinde kullanılmasının sigorta priminden muaf olup olmadığını açıklığa kavuşturdu.

Düğündeki şarkılara telif geldi: Gelin ve damat ödeyecek mi? İşte tüm detaylar

MESAM, düğün salonlarında çalınan müzikler için yıllık yaklaşık 6.500 TL telif ücreti almaya başladı. Uygulama yeni değil ancak kapsam genişlediği için gündeme geldi. Telif bedelini salonlar ödeyecek, çiftlerden talep edilmeyecek. İşte merak edilenler…

Rezervasyon mağdur etmesin

Ticaret Bakanlığı, tatil amaçlı rezervasyon yaptıracak tüketicilerin mağduriyet yaşamamaları için dikkat etmeleri gereken hususlara ilişkin uyarılarda bulundu.

PKK’nın silah bırakmasına hazırlıksız yakalananlar

O sabah, yüreklere kor bir ateş gibi düşen acı haberi ekranda şöyle yorumlamıştı: “On iki evladımızı toprağa veriyoruz. Bir kişi de dönüp ‘niye öldü ya bu evlatlar?’ diye soramıyor. On iki ya! Bak, bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, beş değil, On iki, On iki. On iki çocuk toprağa gitti. Fotoğrafları gördünüz zaten. Söyleyecek bir şey yok. Bu anne babalar bu evlere nasıl sığacaklar bugünden sonra?” Sunucu, Türkiye’nin dört bir köşesindeki şehit evlerinin fotoğraflarını getiriyordu ekrana.