Gürültü hassasiyeti sağlığı tehdit ediyor!

Üsküdar Üniversitesi Odyologu Gürültü Hassasiyetini Ele Aldı

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü’nden Odyolog Arş. Gör. Busemnaz Avşar Aksu, 24 Nisan Uluslararası Gürültü Farkındalığı Günü kapsamında modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelen gürültünün bireyler üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Gürültü hassasiyeti karmaşık bir psikolojik ve fizyolojik durum

Gürültünün, modern yaşamın kaçınılmaz bir parçası olduğunu belirten Aksu, gürültünün bireylerin fiziksel ve zihinsel sağlığını derinden etkileyebilen istenmeyen sesler bütünü olduğunu vurguladı. Aksu şunları söyledi: “Gürültü hassasiyeti, bireylerin gürültüye karşı gösterdikleri kişisel tepkiyi ifade eden karmaşık bir psikolojik ve fizyolojik durumdur. Bazı bireyler, gürültüyü tolere etme konusunda zorlanmazken, diğerleri için bu sesler ciddi bir stres kaynağı olabilir.”

Gürültü hassasiyeti olanlar için arka planda çalan müzik bile rahatsız edici olabiliyor

Aksu, araştırmaların gürültü hassasiyeti yaşayan bireylerin sese daha fazla dikkat etme, onu tehdit edici veya kontrol edilemez olarak algılama ve bu nedenle uyum sağlamada zorluk çekme eğiliminde olduğunu gösterdiğini aktardı. Örneğin, gürültü hassasiyetine sahip bir kişi, komşuların konuşmaları, klima sesleri veya arka plandaki müzik gibi günlük sesleri bile rahatsız edici bulabilir.

Gürültü hassasiyeti olanlarda kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon daha sık görülüyor

Gürültünün özellikle eğitim ve iş ortamlarında üretkenliği olumsuz etkileyebildiğine dikkat çeken Aksu, gürültüye duyarlı bireylerin uyku bozuklukları, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, anksiyete ve depresyon gibi sağlık sorunlarıyla daha sık karşılaştığını belirtti.

Depresyon ve kaygı gibi ruh sağlığı sorunlarını tetikleyebiliyor!

Bireylerde kronik gürültü kaynaklarının, özellikle trafik ve uçak gürültüsünün depresyon ve kaygı gibi ruh sağlığı sorunlarını tetikleyebileceğini belirten Aksu, gürültüye duyarlı bireylerin stres hormonlarının salınımının artabileceğini ve bu durumun zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ifade etti.

Çevresel düzenlemeler gürültü duyarlılığını azaltmada önemli rol oynuyor

Aksu, gürültü duyarlılığının azaltılması için bilişsel davranışçı terapi ve çevresel düzenlemelerin önemli olduğunu belirterek, gürültüye karşı tutumları değiştirmenin ve stres tepkilerini azaltmanın önemine değindi. Ayrıca, ses yalıtımı, gürültü bariyerleri ve akustik iyileştirmeler gibi önlemlerin gürültü maruziyetini azaltabileceğini vurguladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Related Posts

Bitki çaylarındaki gizli tehlike: Artık eczanede satılacak

Bitki çaylarındaki gizli tehlike: Artık eczanede satılacak

En fazla o yaş grubu risk altında: KKKA hastalığı tedavisi nedir?

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazif Elaldı, ülke genelinde kenelerden bulaşan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yakalananların en az yüzde 95’inin sağlığına kavuştuğunu bildirdi.

Çocukluk travmaları çikolata kisti riskini %60 artırıyor

İsveçli bilim insanları, çocukluk travması bulunan kadınların çikolata kistine yakalanma riskinin travması olmayanlara kıyasla daha yüksek olabileceğini ortaya koydu.

Acil Tıp Uzmanı uyardı: Kurban Bayramı’nda bir anlık dikkatsizlik kalıcı hasara yol açabilir

Acil Tıp Uzmanı uyardı: Kurban Bayramı’nda bir anlık dikkatsizlik kalıcı hasara yol açabilir

Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, yaşla birlikte önemi artan kalp kapak hastalıklarının zamanında tanı ve uygun yöntemlerle tedavi edilmediği takdirde hayati risk oluşturabileceğini belirterek, “Bu hastalıklar özellikle nefes darlığı, yorgunluk ve ritim bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Erken tanı ve tedaviyle yaşam kalitesi yükseliyor. Özellikle son yıllarda tedavide yaşanan gelişmeler sayesinde kalp kapak hastalıklarında artık yaşam boyu tedavi algoritmasını uygulanıyor” dedi.

Türkiye’de sık rastlanan hastalık: Uzman isim sebebini açıkladı

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, böbrek taşlarının Türkiye’de sık rastlanan bir sağlık problemi olduğuna dikkat çekerek, genetik yatkınlığın rolü olsa da asıl tetikleyicilerin yetersiz sıvı alımı ve beslenme alışkanlıkları olduğunu belirtti.