Bitki çaylarındaki gizli tehlike: Artık eczanede satılacak

Aksaraylı Kadının Karaciğer Nakliyle Kurtulduğu Tıbbi Bitki Çayları Kontrolsüz Kullanıma Dikkat Çekiyor

Aksaray’da 24 yaşındaki bir kadının, zayıflamak için sık sık tükettiği poşetli bitki çayı sebebiyle karaciğer yetmezliğine bağlı komaya girmesi ve sonrasında ancak karaciğer nakliyle hayata tutunabilmesi tıbbi bitki çaylarının kontrolsüz ve denetimsiz kullanımındaki riskleri yeniden gündeme getirdi.

Türkiye gazetesine göre, Sağlık Bakanlığı, geleneksel bitkisel tıbbi ürün sınıfında yer alan tıbbi bitki çaylarının ruhsatlandırılması ve eczanelerde satılması için harekete geçti.

“Sinir sistemi ile damar hastalıklarına zemin hazırlıyor”

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar konuyla ilgili şunları söyledi:

“Bu ürünlerin denetimsiz şekilde piyasaya sunulması halk sağlığı açısından ciddi riskler doğuruyor. Çayların içinde iki bin civarında aktif kimyasal madde var. Çok önemli kısmı sinir sistemi ile damar hastalıklarına zemin hazırlıyor. Gen zararı da yapıyor. Sadece onaylı çaylar içilmeli.”

TİTCK tarafından kantarondan kişnişe, zerdeçaldan safrana, karanfilden rezeneye kadar 190 adet tıbbi bitki monografı hazırlandığını belirten Ayar, “Amacımız, geleneksel bitkisel tıbbi ürün kapsamında ruhsatlandırılan tıbbi çayların üretim kalitesinin artırılması, standardizasyon sağlanması, AR-GE faaliyetleri ve üreticinin desteklenmesi adına somut öneriler geliştirmek” dedi.

Başkent Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Başaran ise bitkilerin bilimsel isimlendirilmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, içerdiği farklı etken maddelerle bilinçsizce kullanılan bitkilerin ölümcül etkilere sebep olabileceğini belirtti. Başaran şunları söyledi:

“Zayıflama çayı olarak kullanılan Stephania tetrandra bitkisi yerine Aristolochia fangchi bitkisinin tüketilmesi sonucu Belçika’da 104 vaka görülmüş, 43 hastada böbrek yetmezliği gelişmiş, 30’u ölümle sonuçlanmış. Ülkemizde de papatya, kekik, kantaron gibi bilinen bitkilerin uzun süre ve yüksek dozda alınmasının ciddi karaciğer ve böbrek harabiyetine neden olduğu tespit edildi.”

Related Posts

En fazla o yaş grubu risk altında: KKKA hastalığı tedavisi nedir?

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazif Elaldı, ülke genelinde kenelerden bulaşan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yakalananların en az yüzde 95’inin sağlığına kavuştuğunu bildirdi.

Çocukluk travmaları çikolata kisti riskini %60 artırıyor

İsveçli bilim insanları, çocukluk travması bulunan kadınların çikolata kistine yakalanma riskinin travması olmayanlara kıyasla daha yüksek olabileceğini ortaya koydu.

Acil Tıp Uzmanı uyardı: Kurban Bayramı’nda bir anlık dikkatsizlik kalıcı hasara yol açabilir

Acil Tıp Uzmanı uyardı: Kurban Bayramı’nda bir anlık dikkatsizlik kalıcı hasara yol açabilir

Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, yaşla birlikte önemi artan kalp kapak hastalıklarının zamanında tanı ve uygun yöntemlerle tedavi edilmediği takdirde hayati risk oluşturabileceğini belirterek, “Bu hastalıklar özellikle nefes darlığı, yorgunluk ve ritim bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Erken tanı ve tedaviyle yaşam kalitesi yükseliyor. Özellikle son yıllarda tedavide yaşanan gelişmeler sayesinde kalp kapak hastalıklarında artık yaşam boyu tedavi algoritmasını uygulanıyor” dedi.

Türkiye’de sık rastlanan hastalık: Uzman isim sebebini açıkladı

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, böbrek taşlarının Türkiye’de sık rastlanan bir sağlık problemi olduğuna dikkat çekerek, genetik yatkınlığın rolü olsa da asıl tetikleyicilerin yetersiz sıvı alımı ve beslenme alışkanlıkları olduğunu belirtti.

‘Yüksek proteinli’ gıdalar gerçekten faydalı mı?

‘Yüksek proteinli’ gıdalar gerçekten faydalı mı?