Özel hastanelerde yeni dönem: Yeni standartlar getirildi

Özel Sağlık Kuruluşlarına Yönelik Yenilikçi Yönetmelik Güncellemesi Yapıldı

‘Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ hedefleri doğrultusunda güncellenen yönetmelikle, özel sağlık kuruluşlarının işletme ve hizmet sunum standartlarında önemli yeniliklere gidildi. Tıp merkezleri, poliklinikler, muayenehaneler ve fizik tedavi kurumlarını kapsayan düzenlemelerle hasta güvenliği, hizmet kalitesi ve denetim süreçlerinin güçlendirilmesi amaçlandı.

Tıp Merkezlerine Akreditasyon Zorunluluğu ve Hasta Güvenliğine Yönelik Önlemler

Yeni yönetmeliğe göre, tıp merkezlerinin Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’nden (TÜSKA) akreditasyon belgesi alması zorunlu hale geldi. Ayrıca, tıp merkezi bünyesinde doğum ünitesi açılabilmesi için yeni kriterler getirildi. Kayıt ve arşiv işlemlerinde ise elektronik sistem zorunluluğu getirildi.

Bilimsel esaslara uygunluk çerçevesinde, tüm tıbbi tedavi uygulamalarında tıbbi endikasyon ve uygulama denetimleri yapılmasına yönelik düzenleme hayata geçirildi. 24 saat hizmet verebilecek donanıma sahip tıp merkezlerinde acil ünitesi ve cerrahi müdahale birimi kurulmasına izin verildi. Ayrıca, tıp merkezlerinde yapılabilecek cerrahi işlemlerle ilgili standartlar güncellendi.

Kadro Planlaması ve Açılışlar Yıllık Programa Alındı ve Sahiplik Kriterleri Yeniden Tanımlandı

Yönetmelikle birlikte, yeni özel sağlık kuruluşu açılışları ve kadro taleplerinin değerlendirilmesi artık yıllık planlama kapsamına alınacak. Böylece, sağlık yatırımlarının dengeli ve ihtiyaca yönelik yapılması hedefleniyor.

Özel sağlık kuruluşlarının sahipliğiyle ilgili yeni kurallar da getirildi. 1219 sayılı Kanun uyarınca hekimlik mesleğinden yasaklı kişilerin sağlık kuruluşu sahibi olması tamamen yasaklandı. Daha önce sahip olduğu sağlık kuruluşunun ruhsatı iptal edilen kişilere ise 5 yıl süreyle yeni sağlık kuruluşu açma yasağı getirildi.

Polikliniklerin Birleşmesi Teşvik Ediliyor ve Muayenehaneler ile Fizik Tedavi Ünitelerine Yeni Standartlar

İki veya daha fazla polikliniğin birleştirilerek tıp merkezine dönüşmesine yönelik düzenlemeyle birlikte, birleşen poliklinik sayısı kadar ilave kadro verilmesine imkân tanındı. Böylece daha güçlü ve kapsamlı sağlık hizmeti sunan yapıların oluşturulması hedefleniyor.

Muayenehanelerde uygulanacak tıbbi işlemler, çağdaş tıp kurallarına uygun şekilde yeniden tanımlandı. Ayrıca fizik tedavi ve rehabilitasyon kurumları ile ünitelerinde sunulan hizmetler için bina ve fiziki koşullara dair ilave kriterler getirildi.

Related Posts

Bitki çaylarındaki gizli tehlike: Artık eczanede satılacak

Bitki çaylarındaki gizli tehlike: Artık eczanede satılacak

En fazla o yaş grubu risk altında: KKKA hastalığı tedavisi nedir?

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazif Elaldı, ülke genelinde kenelerden bulaşan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yakalananların en az yüzde 95’inin sağlığına kavuştuğunu bildirdi.

Çocukluk travmaları çikolata kisti riskini %60 artırıyor

İsveçli bilim insanları, çocukluk travması bulunan kadınların çikolata kistine yakalanma riskinin travması olmayanlara kıyasla daha yüksek olabileceğini ortaya koydu.

Acil Tıp Uzmanı uyardı: Kurban Bayramı’nda bir anlık dikkatsizlik kalıcı hasara yol açabilir

Acil Tıp Uzmanı uyardı: Kurban Bayramı’nda bir anlık dikkatsizlik kalıcı hasara yol açabilir

Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, yaşla birlikte önemi artan kalp kapak hastalıklarının zamanında tanı ve uygun yöntemlerle tedavi edilmediği takdirde hayati risk oluşturabileceğini belirterek, “Bu hastalıklar özellikle nefes darlığı, yorgunluk ve ritim bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Erken tanı ve tedaviyle yaşam kalitesi yükseliyor. Özellikle son yıllarda tedavide yaşanan gelişmeler sayesinde kalp kapak hastalıklarında artık yaşam boyu tedavi algoritmasını uygulanıyor” dedi.

Türkiye’de sık rastlanan hastalık: Uzman isim sebebini açıkladı

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, böbrek taşlarının Türkiye’de sık rastlanan bir sağlık problemi olduğuna dikkat çekerek, genetik yatkınlığın rolü olsa da asıl tetikleyicilerin yetersiz sıvı alımı ve beslenme alışkanlıkları olduğunu belirtti.